#sertlesmesorunu
#sertlesmesorunutedavisi
- iletisim@sertlesmesorunu.com
- 0 212 642 4537
Sertleşme sorunu; Tıpta erektil disfonksiyon olarak isimlendirilen, erkek cinsel organı olan penisin, cinsel ilişki sağlanabilmesi için gereken sertliğinin oluşması ve cinsel ilişki boyunca sürdürülebilmesi ile ilgili yaşanan bozukluğu ifade eder. Türkçede ereksiyon bozukluğu olarak adlandırılır.
Sertleşme sorununu (ereksiyon bozukluğu) diğer hastalık ve disabilitelerden (fonksiyon bozukluğu) ayıran farklı bir yönü de doğru bir prevalans çalışması yapılması zorluğudur. Kişiler utanma mahçubiyet gibi nedenlerle cinsel hayatlarıyla ilgili bilgi paylaşmaktan genellikle kaçınabilmekte ve ya doğru bilgiler vermeyebilmektedir. Ancak gerek internet arama motorlarında bilgi arama sıklığı gerekse de artarak devam eden hekime danışma oranları, sertleşme sorununun toplumda tahmin edilenden daha sık rastlanan yaygın bit durum olduğunu göstermektedir.
Sertleşme sorunu(ereksiyon bozukluğu), erkek cinsel organı olan penisin cinsel ilişki için yeterli ve istenen hızda ve düzeyde sertleşmemesi ve ya bu sertlik derecesinin ve süresinin cinsel ilişki süresince korunamaması durumudur. Yani sadece penisin sertlik düzeyi değil, cinsel ilişkiye başlanıldığında eskisine göre daha uzun sürede sertleşme sağlanması durumu için de sertleşme sorunundan bahsedilir. Aynı şekilde penisin sertliği sağlandıktan sonra ilişki sırasına orgazm öncesi sertliğin kaybı için “sertleşme sorunu” ifadesi kullanıldığı gibi, penisin sert kalma süresinin eskisine göre kısalması(sekonder premature ejakulasyon-sonradan kazanılan erken boşalma) durumu için de sertleşme sorunu olarak tanımlanabilmektedir.
İlk dönemlerinde daha çok cinsel ilişki sırasında penisin vagen içine yumuşadığından şikayet edilse de ilerleyen dönemlerde bu durumun sıklığının artması ve bir süre sonra da ilişki sırasında sertleşmenin tamamen kaybedilmesi görülür. Sertleşme sorununun daha da ilerlemesi ile ilişki başında sertleşmenin çok geç sağlanması ve ya ancak fosfodiesteraz(PDE) denilen kimyasallarla sağlanabilir olması durumu oluşur. Sertleşme sorununda son durak da artık serleşmenin hiç sağlanamaması durumudur. Görüldüğü gibi sertleşme sorunu bir hastalıktan daha çok bir bozukluğu ifade eder. Bu yüzden sertleşme sorununu “var” ve ya “yok” olan bir hastalıktan ziyade ,çeşitli dereceleri olan bir performans kaybıdır. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; ortalama insanlar 30 kiloluk bir yükü rahatlıkla kaldırabileceklerini kabul edersek, güçsüzleşerek ancak 10 kiloluk bir yükü zorlanarak kaldırabilme durumu için bir hastalık olarak isimlendirmekten ziyade performans kaybı olarak ifade etmek daha doğru olur. Sertleşme sorununda yapılan penil doppler testinde kişideki performans derecesi en kötü durumdaysa “erektil disfonksiyon” olarak tanımlanır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi sertleşme sorunu birçok seviyesi olan bir performans kaybı olduğu için , penil doppler testi sertleşme sorununda tam bir tanı testi olmasından çok klinisyene sadece bir fikir verebilir. İİEF (international index of erectile dysfunction) ise kişiye sorulan bir gurup soru olmasına ragmen skor belirleyerek sertleşme sorununun derecesini daha fazla ortaya koymaktadır.
Başta sertleşme sorunu zaten bir kişi yakınmasıdır ve bu yüzden kişi zaten varlığını kendisi tesbit ettiği bir şikayettir. Yani bir kanser gibi latent ilerleyen fark edilmeyen bir durum değildir. Hekime ulaşma nedeni de “acaba bu durum bende var mı?” dan ziyade sertleşme sorununu oluşturan nedenlerin ortaya çıkarılması ve buna yönelik tedavi yapılmasıdır.
Sertleşme sorunu keskin sınırları olan “var” ve ya “yok” durumundan farklı olarak çeşitli kademeleri olan bir fonksiyon bozukluğudur. İlk fark edilen belirti ve bozukluk, eskisine göre daha geç penis sertleşmesi ve ilişki sırasında bu sertliği koruyama durumudur. Daha önceleri küçük bir cinsel uyarı ile ereksiyon durmuna geçilebildiği halde artık daha fazla süre cinsel uyaran ile sertleşme oluşabilmesi,sertleşme sorununun göz ardı edilebilen ilk belirtilerden biri olabilmektedir. Ereksiyon sırasında penisin sertlik derecesinin azalması da dikkatli kişilerce fark edilebilen bir başka erken belirti olabilmektedir.Kişileri hekime getiren ilk sertleşme sorunu belirtisi de cinsel ilişki sırasında vajen içerinde penisin yumuşaması ve ya sertliğin tamamen kaybıdır. Yine sonradan ortaya çıkan premature ejakulasyon(erken boşalma) da sertleşme sorununun öncü bir belirtisi olarak uyarı verebilmektedir. Bu durumun oluşmasının nedeni,sertleşmesini ilişki süresince koruyamayacağını anlayan vücudun ejakulasyon aşamasına daha erken geçmesidir. Cinsel uyarı sonrası penisin cinsel ilişki sağlayabilecek kadar sertleşmemesi ise sertleşme sorununun en son kademesidir.
Sertleşme sorunu olabileceğini düşündüren hekim muayene gözlemleride vardır. Penis normalden daha soluk ve soğuk olması penil perfüzyonun (kan akımının) yetersizliğinin bir belirtisi olabilmektedir.
En sık sertleşme sorunu nedeni olan atherosclerosun etkenlerinin varlığı ve ya başka organlarda bozukluk yapması ,penil atardamarlarda da atheroscleros olduğunu gösterebilen bir belirti olabilmektedir. Göbek çevresinin 94cm den daha geniş olması,diyabet hastalığı,sigara alkol kullanımı gibi.. Aynı şekilde kalp krizi geçirmiş ve kalp atar damar darlığına bağlı oluşan anjina denilen göğüs ağrıları ,kalp atardamarlarında daralma olduğunu gösteren,dolayısıyla tüm vücut atadamarlarında ve penil cavernous atardamarlarında da atheroscleros mevcutiyetini haber verebilen bir bulgu olabilmektedir.
Sertleşme sorunu(ereksiyon bozukluğu), erkek cinsel organı olan penisin cinsel ilişki için yeterli ve istenen hızda ve düzeyde sertleşmemesi ve ya bu sertlik derecesinin ve süresinin cinsel ilişki süresince korunamaması durumudur. Yani sadece penisin sertlik düzeyi değil, cinsel ilişkiye başlanıldığında eskisine göre daha uzun sürede sertleşme sağlanması durumu için de sertleşme sorunundan bahsedilir. Aynı şekilde penisin sertliği sağlandıktan sonra ilişki sırasına orgazm öncesi sertliğin kaybı için “sertleşme sorunu” ifadesi kullanıldığı gibi, penisin sert kalma süresinin eskisine göre kısalması(sekonder premature ejakulasyon-sonradan kazanılan erken boşalma) durumu için de sertleşme sorunu olarak tanımlanabilmektedir.
İlk dönemlerinde daha çok cinsel ilişki sırasında penisin vagen içine yumuşadığından şikayet edilse de ilerleyen dönemlerde bu durumun sıklığının artması ve bir süre sonra da ilişki sırasında sertleşmenin tamamen kaybedilmesi görülür. Sertleşme sorununun daha da ilerlemesi ile ilişki başında sertleşmenin çok geç sağlanması ve ya ancak fosfodiesteraz(PDE) denilen kimyasallarla sağlanabilir olması durumu oluşur. Sertleşme sorununda son durak da artık serleşmenin hiç sağlanamaması durumudur. Görüldüğü gibi sertleşme sorunu bir hastalıktan daha çok bir bozukluğu ifade eder. Bu yüzden sertleşme sorununu “var” ve ya “yok” olan bir hastalıktan ziyade, çeşitli dereceleri olan bir performans kaybıdır. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; ortalama insanlar 30 kiloluk bir yükü rahatlıkla kaldırabileceklerini kabul edersek, güçsüzleşerek ancak 10 kiloluk bir yükü zorlanarak kaldırabilme durumu için bir hastalık olarak isimlendirmekten ziyade performans kaybı olarak ifade etmek daha doğru olur. Sertleşme sorununda yapılan penil doppler testinde kişideki performans derecesi en kötü durumdaysa “erektil disfonksiyon” olarak tanımlanır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi sertleşme sorunu birçok seviyesi olan bir performans kaybı olduğu için , penil doppler testi sertleşme sorununda tam bir tanı testi olmasından çok klinisyene sadece bir fikir verebilir. İİEF (international index of erectile dysfunction) ise kişiye sorulan bir gurup soru olmasına ragmen skor belirleyerek sertleşme sorununun derecesini daha fazla ortaya koymaktadır.
Yaş ilerlemesi: Atar damarlarda ilk birikmeler 10lu yaslarda oluşsa da hissedilir fonksiyonel kayıplar 27-28. Yaşlarda oluşan daralmalara bağlı oluşur. 40 yaşına gelip de atar damarında hissedilir derecede daralma olmayan insanoğlu olamaz. Yüksek performans gereken yarışmalı sporlar(futbol,koşu..) bu yüzden 35 li yaşlardan sonra güçtür.
Sertleşme sorununun en sık ve en yaygın fiziksel nedeni atheroscleros yani atardamar darlamasıdır. Penil cavernous arterdeki daralmalar penise kan dolum hızını azaltarak sertleşme sorununa neden olur. Yaşımızın ilerlemesi ile birlikte herkeste az ve ya fazla karşılaşılan bir durum olduğu için beklenen bir nedendir. Bunun haricindeki nedenler herkeste mutlaka görülen nedenlerden olmadığı için sıra dışı nedenler olarak tanımlayabiliriz.
Sertleşme sorununa neden olan sıra dışı fiziksel nedenler;
Sertleşme sorununun yapılacak tedavi,yaşımızın ilerlemesi ile ortaya çıkmaya başlayabilen ve bu sorunun en sık ve en önemli nedenini oluşturan atardamar daralmasına (atheroscleros) yönelik olmalıdır. 25 li yaşlardan sonra tüm erkeklerde eskisine göre sertleşme performansında mutlaka kayıplar olacaktır. Daralmış olan atardamarın kanlandıramadığı bölgelere tekrar eskisi gibi kanlandırabilir hale getirmek için daralmış olan atar damarın açılmasını sağlayıcı (revasculerizasyon) uygulamalar ve yeni damarların oluşmasını(neovascularizasyon) sağlayıcı uygulamalar olarak özetlenebilir. Bu uygulamaların hepsine birden Penil Rejeneratif Uygulamalar olarak adlandırmak mümkündür. Yani atheroscleros nedenli sertleşme sorununun tedavisi için Penil Rejeneratif Uygulamalar denilen bir grup işlem bir arada yapılmaktadır. Bu grupta olan uygulamayarın tekli uygulamayarı genellikle çok düşük ve fark edilmeyen yarar sağlayabilmektedir. sadece kök hücre tedavisi, ve ya sadece şok dalga tedavisi ve sadece PRP-Pshot tedavisi yapılması ile genellikle yarar oranı çok düşük kalmaktadır. Bu yüzden atherosclerosa bağlı sertleşme sorunu tedavisinde bir grup rejeneratif uygulamanın bir arada yapılması gerekmekte ve çok başarılı sonuçlar alınmasını da sağlamaktadır.
Atherosclerosa bağlı sertleşme sorunu tedavisinde yapılabilen Penil Rejeneratif Uygulamalar ;
Ekstracorporial Shock Wave Therapy kelimeleri vücut dışı atılan şok dalga tedavisini açıklar. Özellikli bir basınç dalgasıdır. Penil atherosclerotik plaklar içerisndeki calsifikasyonlara etki ederek fraksiyonlar oluşturarak ve de doku kök hücrelerinden yeni damarların oluşumunu tetikleyerek penis dokusunda ortaya çıkacak yeni damarların oluşumunu başlatır. Herhangibir yan etkisi olmayan bir uygulamadır.
Kişiden alınan bir miktar kanın ayrıştırışlarak, içerisindeki doku gelişimini hızlandırma özelliği taşıyan trombositten zengin kısmının , şok dalga ile uyarılmış olan penil cavernous dokusuna uygulanmasıdır. Tecrübeli bir hekim tarafından yapılması halinde güvenli bir uygulamadır
Çeşitli mezoterapotik ilaçlar, yeni damar oluşumu başlamış penil cavernous dokuda ,bu oluşumlar için gerekli aminoasid ,vitamin ve mineralleri sağlayarak neovascülerizasyona önemli katkı sağlamaktadır. Bu alanda özel eğitim almış ve deneyimli doktorlar tarafından uygulanmalıdır.
Bu uygulamalar da penil cavernous doku perfüzyonunu artırarak başlayan yeni damar oluşum anabolizmasına katkı sağlar
Penil cavernous doku antioksidan seviyesini artırarak lokal rejenerasyonu artırak yenidamar oluşumunu destekler
Kişiden alınan yaklaşık 100cc kanın özel tek kullanımlık şişelerde ozonlanarak tekrar geri verilmesi uygulamasıdır.Tüm Vücut rejenerasyon kabiliyetinin artması ile penil dokuya yapılan uygulamayara vücudun vereceği cevabı önemli ölçüde artırır.
Çeşitli herbal suplementler, penil dokuda başlamış olan yeni damar oluşumu için gerekli çinko,selenyum benzeri eser elementleri,vitamin ve peptitleri sağlayarak vasküler rejenerasyonu destekler
Çeşitli egzersizlerle(kegel) ve ya özel cihazlarla gelişmiş pelvik taban kasları,ereksiyonun belirli bir parçasını oluşturur ve penil sertleşmeyi destekler
Hormon Replasman tedavisi ,vücudumuzda üretiminin azaldığı hormonların yerine konulmasıdır. Testosteron hormonu 40 yaş üzerinde her yıl 100pg/ml azalması beklenir. Çeşitli dış etkenlerle bu süreç daha hızlanabilir. Hiperprolaktinemi ve hipertroidi,hipotroidi durumları da müdahale edilmesi gerekebilen hormonal bozulukları oluşturabilmektedir.
Pratikte vücuttan alınan yağ doku içerisindeki stem cell ve destek elemanlarının özel tekniklerle ayrıştırılarak penil dokuya enjete edilme işlemidir.
Kişide oluşan Cinsel özgüven eksikliği, sertleşme sorununa asıl neden olan organik sebeplere yönelik tedavi ve bu tedavilerden alınan sonuçlarla birlikte tekrar normalleşmeye başlarken, akupunktur ve biorezonans uygulamaları bu normalleşmeyi hızlandıran önemli desteklerdir. Yine bu süreçte belirli anksiyolitik kullanımları ile de süreç desteklenebilir
Özellikle penil cavernoz ve pudental hasarlarında, nöronal dejenerasyona karşı başlayan rejeneratif süreçte önemli bir tetikleyici tedavi uygulaması olmaktadır
Penil kan akımını artırarak penil dokuda başlamış olan rejenerasyonu destekleyebilir
Penil dokunun kanlanmasını artırarak diğer uygulamalar ile başlamış olan penil rejenerasyona destek sağlayabilir. Ancak risk taşıyan bir işlem olduğu için özel vakalar dışında ve tecrübeli bir hekim dışında kesinlikle uygulanmamsı gerekir
Tedavilerimiz hakkında detaylı bilgi ve fiyat almak için hemen randevu alın.
Bu yöntemlerin hepsi bir bütündür,birbirlerine tercih edilebilecek uygulamalar değildir. Bu tedavilerin senkronize olarak bu alanda deneyimli bir hekim tarafından yapılması ile başarı oranı çok yüksektir.
Sertleşme sornuna hangi bölümün ve ya branşın bakması gerektiğini açıklayabilmek için öncelikle sertleşme sorunun neden kaynaklandığını belirlemek gerekmekte,sonrasında da bu nedene yönelik tedavinin hengi bölüm tarafından yapıldığını belirtmek gerekir.
Kişideki sertleşme sorunun nedeninin bir travmaya (trafik kazası-yüksekten düşme) bağlı pelvik kemik fraktürü ve nöronal laserasyona bağlı gelişmişse buna bağlı sertleşme sorunu tedavisinin “Beyin ve sinir cerrahisi bölümünde” yapılması gerekmektedir.
Aynı şekilde kişinin yaşadığı sertleşme sorununa neden epilepsi hastalığı ve ya buna yönelik kullanılan antikonvülsanlar ve ya noroleptikilaçlar ise ve ya MS hastalığına bağlı ise,bu durumda da sertleşme sorunu tedavisinin Nöroloji uzmanı tarafından yapılması gerektiği sonucu çıkarılabilir.
Sertleşme sorunun nedeni penil dokudaki subtunikal kasifikasyonlar(IPP-Peyroni plakları) ise ve ya venöz kaçış tanısı aldıysa , bu sefer de bu hastalarda sertleşme sorununun tedavisinin bu hastalık ameliyatlarında özel tecrübesi olmuş bir ürolog tarafından yapıması gerekmektedir.
Bir başka hastada sertleşme sorununun nedeni eğer kişinin yaşamış olduğu ağır psikozlara bağlıise, bu hastalarda da sertleşme sorunu tedavisi bir psikiatri uzmanı tarafından yapılması gerekecektir.
Yine bir başka sertleşme sorunu yaşayan kişide neden addison hastalığı ise ,bu hastada da sertleşme sorunu bir endokrinoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır.
Ancak genel olarak toplumda sertleşme sorunu yaşayan bireylerin tümüne bakıldığında, yukarıda söz edilen nedenlere bağlı sertleşme sorunu yaşanması oldukça nadirken, sertleşme sorunu yaşayan kişilerin büyük çoğunluğundaki neden yaşımızın ilerlemesine bağlı (27-28. Yaşlardan sonra başlayan) dejeneratif etkilerle atar damarlarımızın daralmasıdır (atheroscleros). Penil dokuda atardamarlarındaki daralmaya bağlı, cavernoz boşluklara ulaşan kan akım hızının azalması sertleşme sorununun insanlar arasında görülen en sık ve en önemli nedeni oluşturur. Bu durumun tedavisi ise penil dokuda oluşan dejenerasyona karşı rejeneratif uygulamalar ile yeni arteriollerin oluşmasının sağlanmasıdır. Yani sertleşme sorununun tedavisi penil dokuya yapılacak rejeneratif uygulamalardır ve bu tedaviyi Rejeneratif- Rejuvenatif uygulamalar hakkında özel eğitim almış, Ürogenital sistem hastalıkları konusunda deneyimli bir Hekim tarafından yapılmalıdır. Başta bahsedilen ve sertleşme sorununa neden olabilen az rastlanır sıra dışı nedenlerin saptanması ve ya şüphelenilmesi durumunda da ilgili branş hekimlerine de konsulte edilerek destek alınmalıdır.